HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR
Tırport Başkanı Dr. Akın Arslan, “Teknoloji tek başına hiçbir şey, İnsan her şeydir”
Türkiye’deki yönetim kalitesini geliştirmek için çalışan Yalın Enstitü, geleneksel yıllık zirvesini bu yıl “İnsan Kaynakları” temasıyla dijital ortamda düzenliyor. 8 Nisan’da başlayan ve 3 gün sürecek zirvede, insan kaynaklarının geleceği önde gelen sektör temsilcileri ile Yalın Enstitü organizatörlüğünde masaya yatırılıyor.
İşimiz, hayatımız, eğitim sistemlerimiz, iletişim tarzlarımız, alışkanlıklarımız hızla dönüşüyor. İnsan olarak biz dönüşüyoruz ve teknoloji baş döndürücü bir şekilde kendini yeniliyor. Bu yıl zirvenin gündeminde, İnsanın kendiyle ve işiyle olan ilişkisi nereye gidiyor?, Dijitalleşen dünyada insan faktörü?, Yapay zekayı yaratan "insan"a ne olacak?, Teknoloji yoğun iş ortamında “insan” olarak biz ne yapacağız?, Hızla dönüşen dünyada işin içindeki insanın sürdürebilirliğini nasıl sağlayacağız?, Yeni dünyanın yeni organizasyonları nasıl yönetilecek, nasıl liderlik yapılması bekleniyor? gibi konular yer alacak.
Zirvede, 9 Nisan Cuma günü saat: 09.00- 10.00’da yapılacak oturumda, Türkiye’deki önde gelen teknoloji yatırımcılarından
Tırport Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Akın Arslan ve Oyak Renault Otomobil Fabrikaları AŞ İnsan Kaynakları Direktörü Tolga Görgülü konuşmacı olarak katılıyor.
Bir teknoloji girişimi, 5-6 yıl içinde 1 milyar dolar değerlemeyi geçebiliyor
Startup ekosistemi içinde insan kaynaklarının rolünü farklı bakış açılarıyla ortaya koyacak olan Tırport Başkanı Dr. Akın Arslan, şunları anlatacak:
“Startup dünyası hızla büyüyor. Dünyada bir milyar dolar değerlemeyi aşan ve “Unicorn” olarak tanımlanan startup sayısı 700'ü geçti. 2021 yılı ilk çeyreğinde Avrupa’da 21 startup daha Unicorn eşiğini geçmeyi başardı. Bunlardan birisi de ne mutlu ki Türkiye’den çıktı. Onlarca yıldır var olan, binlerce kişi çalıştıran geleneksel şirketlerin yerlerini sadece 3-5 yıl geçmişi olan teknoloji Startup'ları almaya başladı. Geleneksel şirketler ve iş modelleri ömürlerini hızlı adımlarla tamamlıyor. Bugünlerde baş döndürücü bir deneyim yaşanıyor. 5 yıl önce 500 bin dolar etmeyen bir teknoloji girişimi, 5-6 yıl içinde 1 milyar dolar değerlemeyi geçebiliyor. Tamamen elektrikli otomobile ve yüksek sürüş teknolojilerine odaklanmış bir otomobil şirketi, onbeş yıl içinde yaptığı atakla geleneksel tüm otomobil devlerinden çok daha büyük bir değere ulaşabiliyor. Teknoloji çalışanlar için zaman, mekan, ırk, kültür, eğitim gibi temel ayırt edici kavramları da globalleşiyor. Dünya vatandaşlığı ve dünya pazarı kavramları ön plana çıkıyor. Aynı proje grubunda farklı ülkelerde ikamet eden insanlar görev yapabiliyor. Ortak amaçla uzaktan birlikte çalışmayı yeniden öğreniyoruz. Proje yönetimi gibi kavramlar aplikasyon teknolojilerinin verdiği iş yönetim gücüyle bambaşka bir boyuta taşındı. Artık bir çalışanınız dünyanın neresinde olursa olsun, onu ve işini anlık olarak yönetebiliyorsunuz. Onlarla toplantılar yapabiliyor, etkileşime girebiliyor, hatta bir grupla beyin fırtınası bile yapabiliyorsunuz. İşiniz aksamıyor, eş-zamanlı mühendislikle hız artıyor. Gana’daki lojistik operasyonunuzu, İstanbul’dan uzaktan uçtan uca yürütebiliyor, Paris’teki mikro dağıtımı organize edebiliyor, Türkiye’de haftaya kullanacağınız pazarlama planını Yeni Delhi ve Ukranya’da konuşlu ekiplerinizle hazırlayabiliyor, aplikasyonlarınızdaki hatalara (bug’lara) Estonya’dan hükmedebiliyorsunuz. Bunların hepsini neredeyseniz oradan yönetebiliyorsunuz. Hepsi teknoloji sayesinde ama teknolojiyi iyi kullanan takımlarınızla. Çalışan kalitesi çok ön plana çıkıyor, etkili liderlik de. Teknoloji startuplarında liderin en önemli sorumluluklarından birisi projenin proje planına uygun olarak yürümesini sağlamak. Tabi bunu yapabilmek için, ekibini iyi oluşturması, yakından tanıması, yetkinliklerine tam hakim olması ve proje kilometre taşlarını iyi yönetebilmesi gerekiyor. Nitekim hızla dijitalleşen dünyamızda değişmeyecek tek kavram var: Teknoloji tek başına hiçbir şey, insan her şeydir” diye konuştu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder