27 Temmuz 2015 Pazartesi

Filibe köftesinin lezzeti 122 senedir Sirkeci'de



HABER MERKEZİ-ARTİN ŞİRİNPINAR




Filibe köftesinin lezzeti  122 senedir Sirkeci'de

Tamamen dana eti, kimyon ve soğandan oluşan elle şekillendirilerek yapılan Filibe köftecisi lezzeti sayesinde 122 senedir Sirkeci'deki aynı yerinde misafirlerine hizmet veriyor

 Sirkeci’de Filibe köftecisinin lezzeti keşfedenlerin bildiği, Ankara Caddesi’nde geçip giderken mis köfte kokusuyla sade eski bir mekanda müdavimlerini ağırlıyor. Filibe Köftecisi Mehmet Saltuk’un 1893 yılında Bulgaristan’ın Filibe şehrinden İstanbul’a göçüyle başlayan bu mekanın hikayesi, bugün beşinci kuşak Cem Umut Erpak ile devam ediyor. Bu küçük nostaljik köfteci dükkanı nasıl bu kadar rağbet görüyor.  Filibe Köftecisi nesilden nesile görev bilinciyle  aynı lezzetle nasıl devam ediyor.



19.yy’dan bugüne kadar gelen bu lezzetin hikayesi; 1893 yılında yapılan göç ile başlar lezzet yolculuğu. Meşhur Filibe Köftecisi'nin kurucusu Mehmet Saltuk, Istanbul'a Bulgaristan’ın Filibe (Plovdiv) şehrinden göç eder ve 1893 yılında Bab-i Ali Yokuşu’na

(günümüzde Cağaloğlu yokuşu olarak bilinen) çıkarken sol tarafta bulunan "Meşhur Filibe Köftecisi" ismiyle köfteci dükkanını açar. Mehmet Saltuk’un vefatından sonra Ali Saltuk işletmeyi devralır. Ali Saltuk, 28 sene sonra işletmeyi; 11 yaşında yanında çırak olarak çalışmaya başlamış olan yeğeni Turgut Saltuk’a 1958 yılında devreder. 1990 yılında Turgut Saltuk’un vefatından sonra dördüncü nesil olarak Turgut Saltuk’un tek varisi olan Münevver Erpak işletmenin başına geçer. 24 senedir babasından teslim aldığı bu bayrağı bugünlere kadar getirmiştir. 

 Münevver Erpak İç Mimar olmasına rağmen babasının vasiyetini yerine getirmek için Filibe köftesini yaşatmaya devam ediyor. Sadece kendisi değil oğlunun da desteğiyle bu mirası yaşatabilmek için mirasına sahip çıkıyor. Uzun bir geçmişe sahip bu Köfte lezzetini gelecek nesillerin de tatmasını için nesilden nesile aktarıyor.
Münevver Erpak Lezzetli Filibe Köftesinin lezzet sırrını anlatıyor.
“Meşhur olmasının sebebi köftenin makine kullanılmadan her gün elle yapılıyor olması. Biz köftemizin içinde ekmek kullanmıyoruz. Ekmek kullanılmadığı için daha tok ve diri oluyor. Köftelerimiz günlük yapılıyor, fabrikasyon olmuyor. Köftelerin el yapımı olduğu şeklinden de belli oluyor.” 
Ekmek kullanılmadan nasıl tuttuğunu sorduğumuzdaysa asıl işin püf noktasının orada olduğunu söylüyorlar. İstanbul’un gizli kalmış tatlarından Filibe Köftesi dışının iyice pişmiş, çıtır halinin aksine içi suludur. Daha ilk lokmanızda kimyonun kokusunu alıyorsunuz. Köftenin yanında sunulan piyazı ve tatlı olarak revanisi ile müdavimlerini sıcak bir aile ortamında ağırlıyor.

 Münevver Erpak’ın kızı Duygu Erpak ve oğlu Cem Umut Erpak beşinci kuşak olarak teslim aldıkları lezzet yolculuğundaki bu bayrağı sürdürmeye çalışıyor. 

Türkiye’de  Filibe köftecisi gibi gizli kalmış lezzetler var.  Lezzet dünyasında bu gibi marka olmuş işletmelerin yok olmalarına engel olabilmek için destek vermeli, sahip çıkmalıyız ve bu lezzet duraklarını tanıyarak ve tanıtarak gelecek nesillere ulaştırabiliriz. 

 FİLİBE KÖFTECİSİNE DESTEK VERELİM

Meşhur Filibe Köftecisi 122 yıllık binasından tahliye edilmesin
122 yıllık yerimizden Tahliye kararının iptal edilmesini sağlayabilmek, kültürel mirasımızın nesilden nesile devamını sürdürebilmemiz ve İstanbul'un bir değerinin yitip gitmesini engellemek için, desteğinizi rica ediyoruz. 
Şimdi Destek Zamanı


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder