HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR
Ordu Büyükşehir Belediye başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, Ekonomi Gazeteciler Derneği (EGD) ‘Anadolu Buluşmaları’nın Ordu programı kapsamında ekonomi basını ile bir araya gelerek önemli açıklamalarda bulundu.
“Vizyon ve ufkumuzu geniş tutuyoruz. Sadece ordu için değil Karadeniz için de büyük düşünüyoruz”
“Biz uyguladığımız projelerle köy-şehir entegrasyonu oluşturmak, Almanya, Hollanda köy modelleri ortaya çıkarmak istiyoruz. Köy-şehir entegrasyonu turizm ile birleştiği zaman doğu Karadeniz bambaşka hale gelir”
“Biz üretim ağırlıklı bir kalkınma ve belediyecilik modeli kurmak istiyoruz. Burada yeni kaynaklarla yeni bir belediyecilik anlayışı hakim olsun istiyoruz. Bu amaçla yola çıktık ve stratejimizi ‘düşünen ordu, üreten ordu, yarışan ordu’ düşüncesiyle oluşturduk”
"Düşünen ordu, üreten ordu ve yarışan ordu dedik nitelikli tarım ve turizmi gündeme aldık"
Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, Ekonomi Gazeteciler Derneği (EGD) ‘Anadolu Buluşmaları’nın Ordu programı kapsamında ekonomi basını ile bir araya geldi.
Başkan Güler, Boztepe’de bir otelde düzenlenen programda ekonomi basın temsilcilerine Ordu’nun kalkınmasına yönelik nitelikli tarım, turizm, enerji alanlarında gerçekleştirdikleri proje ve çalışmalar hakkında bilgiler verdi.
Başkan Güler, toplantıda barkovizyon gösterisi eşliğinde Ordu’nun kalkınmasına yönelik projeleri ele alan bir sunum gerçekleştirdi. Ordu’da klasik belediyecilik anlayışından farklı olarak projeler geliştirdiklerini belirten Başkan Güler, “Belediyeciliğin görevleri arasında ‘sosyal ve ekonomik kalkınma’ tanımı vardır. Biz üretim ağırlıklı bir kalkınma ve belediyecilik modeli kurmak istiyoruz. Burada yeni kaynaklarla yeni bir belediyecilik anlayışı hakim olsun istiyoruz. Bu amaçla yola çıktık ve stratejimizi ‘Düşünen Ordu, Üreten Ordu, Yarışan Ordu’ düşüncesiyle oluşturduk. Önce zenginliklerimizi ortaya çıkarma, düşünme ve üretmeye yönelik bir görüş hakim olsun istedik. Düşünen Ordu derken hem üreten anlamda hem de sosyal projeler hem de kültürel projeler üretelim istiyoruz. Ordu kültürü ve sanatıyla yaşanabilir bir şehir olsun, nitelikli tarımıyla başta fındık olmak üzere ekonomik zenginliğini oluştursun ve bunları ülkenin ekonomisine katkıda bulunarak sürdürsün istiyoruz” dedi.
“KENDİ FINDIĞIMIZI KENDİMİZ TOPLAYACAĞIZ”
Toplantıda gerçekleştirdiği sunumda Türkiye’nin en büyük tarım ihracat ürünlerinden biri olan fındığı ele alan Başkan Güler, ilginç noktaları göz önüne serdi. Türkiye’nin dünya fındığının yaklaşık yüzde 75’ini ürettiğini, Ordu’nun ise dünya fındık üretiminin yüzde 25’ini, Türkiye üretiminin de yüzde 35’ini gerçekleştirdiğine dikkat çeken Başkan Güler, bu üstünlükleri avantaja çeviren projeleri uygulamaya başladıklarını kaydetti.
Güler, şöyle konuştu: “Dünyanın en fazla fındık üretiminin gerçekleştirildiği Ordu, çeşitli sebeplerle kendi fındığını toplamıyor, il dışından gelen işçilere fındık toplatıyordu. Yaptığımız hesaplamalara göre, hasat dönemi olan Ağustos ayında dışarıdan gelip fındık toplayanlar eski parayla Ordu’nun 45 trilyon lirasını alıp gidiyorlar. Bunun üzerine biz kurduğumuz tarım şirketi vasıtasıyla fındığı da biz toplatalım işçileri de sigortalı yapalım dedik ve ekipler kurup fındık topladık. Çokta başarılı olduk. Pilot bölge olarak Altınordu, Fatsa Ünye’de gerçekleştirdik ve önümüzdeki yıl projeyi genişleteceğiz. Giresun’da bizden proje desteği istedi. Sigortalı ekiplerimiz sadece ağustos ayında değil, hasat sonrası ve yeni dönem hasat öncesine kadar olan süreçte bahçelerin temizlenmesi, ilaçlanması, gübrelenmesini de yapıyor. Tabi bu arada fındık 1 ay toplandıktan sonra bahçeler boş kalıyor. Fındık bahçeleri bir nevi mera gibidir. Bahçelerde gezen tavuk, koyun, kuzulara açtık. Hayvancılık, organik yumurta üretimiyle hayvancılığa büyük katkı sağlayacağız”
“FINDIK POTANSİYELİMİZ İHRACATA YANSIMIYOR”
Ordu’nun dünya fındık üretiminin yüzde 25’ini, Türkiye fındık üretiminin yüzde 35’ini üretmesine rağmen bunu ihracatına yansıtmadığına dikkat çeken Başkan Güler, şöyle devam etti: “Ordu’nun yüzde 35 payına göre ihracat rakamı 573 milyon dolardır. Ancak bu fındık ihracat edilirken Trabzon’a gidiyor ve oradan ihraç ediliyor. Ordu’nun direkt yapılan ihracat miktarı ise 152 milyon dolar olarak kalıyor. Dolayısıyla Ordu’nun görünmeyen fındık ihraç tutarı 421 milyon dolardır. Aynı şekilde Sakarya bölgesinden ihraç edilmek üzere fındıklar İstanbul’a gönderiliyor ve İstanbul’dan çıkış yapıyor”
“SADECE ORDU İÇİN DEĞİL KARADENİZ İÇİN DE BÜYÜK DÜŞÜNÜYORUZ”
Ordu’yu hem ekonomik ve sosyal yönden hem de stratejik açıdan büyütmek için büyük düşündüklerini belirten Başkan Güler, bunun için vizyon projelere ağırlık verdiklerini belirtti. Karadeniz-Akdeniz yolu ve Ünye Konteyner Limanının önemine dikkat çeken Başkan Güler, açıklamalarında şu görüşlere yer verdi:
“Karadeniz’den Akdeniz’e deniz yolu veya karayolu ile ihraç ürünü götürülmek istendiğinde Türkiye’nin etrafını dolaşmak gerekiyor. Yani bir araç Karadeniz’den yola çıkıyor, Marmara’ya geçiyor, oradan Ege’ye üzerinden Akdeniz’e ulaşıyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yaptığım dönemde 135 yıllık bir tarihi olan Karadeniz-Akdeniz yolu projesini başlatmıştım. Bu proje bitmek üzere. Bu yol vasıtasıyla Karadeniz ile Akdeniz 7-8 saatte birbirine ulaşıyor. Ünye Limanını Konteyner Limanı haline dönüştüreceğiz. Bununla ilgili proje hazırlıklarımızı sürüyor. Bu limanı tüm Karadeniz Bölgesini etkileyen, Türk Cumhuriyetlerine de hizmet verecek yatırım ve işletme anlayışıyla tasarladık. Karadeniz’in en büyüğü olacak olan bu liman Türkiye’yi de Karadeniz’de lider konumuna getirecektir. Akdeniz bölgesinden Karadeniz ülkelerine ihracat yapılmak istendiğinde bu yoldan karayolu ile gelen ihraç ürünleri, Ordu-Ünye konteyner limanından Karadeniz etrafındaki ülkelere rahatlıkla ulaşabilecek. Halen bu yol üzerindeki illerin Karadeniz ülkelerine yıllık ihracat miktarı toplam 1.4 milyar dolar. Orta ve uzun vadede bu rakam çok daha artacak. Dolayısıyla bu vizyon proje ile Ordu ve Karadeniz daha da önem kazanacak”
“KARADENİZ VİZYONUNU GENİŞ TUTMALI”
Doğu Karadeniz’deki illerin hedef büyütmeleri ve Karadeniz etrafındaki ülkeleri komşu gibi görmeleri gerektiğine dikkat çeken Başkan Güler, bu konuda vizyonun geniş tutulması gerektiğine de işaret ederek, “Mesela bizim Ordu’nun komşuları kim dediğimizde Samsun, Giresun, Sivas, Tokat görülür. Oysa vizyonumuzu geniş tutarsak Ordu’nun komşuları Karadeniz etrafındaki Soçi’dir, Tiflis’tir, az ötesi Odessa’dır, Yalta’dır, Bükreş’tir” ifadelerini kullandı.
“ARTIK YANIK TÜRKÜLER SÖYLEMEK İSTEMİYORUZ”
Uyguladıkları projelerin diğer Karadeniz illerinde de uygulanmasının sağlanması gerektiğini vurgulayan Güler, şöyle devam etti: “Biz uyguladığımız nitelikli tarım projelerini turizm ile birleştireceğiz. Bizim asıl amacımız bölge insanının doğduğu yerde doymasıdır. Doğduğu yerde doyan bir Karadenizli profili ortaya çıkarmak istiyoruz. Tersine göç göçü önlemek istiyoruz aslında. Esas hedef budur. Yıllarca hep göç etmişiz, sonra yanık gurbet türküleri söylüyoruz. Şimdi türkülerimizi Ordu’da söyleyeceğiz. Aynı zamanda köy-şehir entegrasyonu oluşturmak, Almanya, Hollanda köy modelleri ortaya çıkarmak istiyoruz. Köy-şehir entegrasyonu turizm ile birleştiği zaman Doğu Karadeniz bambaşka hale gelir” ifadelerini kullandı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder