HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR
SABANCI VAKFI’NIN DESTEKLEDİĞİ METROPOLİS ANTİK KENTİ KAZILARI 30. YILINDA TARİHİN SIRLARINI AYDINLATMAYA DEVAM EDİYOR
BU YILKİ KAZILARDA ANTİK KENTİN ŞEHİR YAŞAMI VE ARES TAPINAĞI’NA DAİR BULGULAR GÜN YÜZÜNE ÇIKARILACAK
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izin ve katkılarıyla devam eden, Sabancı Vakfı tarafından desteklenen Metropolis Antik Kenti kazı çalışmaları, 30. yılında tarihin sırlarını aydınlatıyor. Manisa Celal Bayar Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serdar Aybek başkanlığında Temmuz ayında başlayacak kazı çalışmalarında kentin dokusunun, yaşamın temel kaynağı olan su ve su kaynaklarının araştırılmasına devam edilecek.
“Ana Tanrıça Kenti” olarak bilinen Metropolis’te bu yıl Helenistik Tiyatro ve Peristil Avlulu Ev arasında kalan ve Metropolis’in yüksek gelir seviyesine sahip ailelerinin yaşadığı düşünülen konut alanında kazı çalışmaları başlatılacak. Kentte yaşayanların temel gereksinimi olan su ve suyun depolanmasında hayati öneme sahip olan Akropolis’teki iki sarnıç yapısı tamamen temizlenecek. Helenistik dönemden itibaren kentin en önemli noktası olan ve Eskiçağ mimarlığında ender görülenyapı tiplerinden olan Ares Tapınağı’nın tespit edilmesine yönelik çalışmalar başlatılacak. Bu alandaki sarnıçların da temizlenmesi tapınağa dair önemli bilgi, bulgu ve tarihi eserlerin ortaya çıkarılması için büyük önem taşıyor.
Metropolis Antik Kenti kazılarına 17 yıldır destek vermekten büyük mutluluk duyduklarını belirten Sabancı Vakfı Genel Müdürü Nevgül Bilsel Safkan,“Sabancı Vakfı olarak kültür-sanat alanında yürüttüğümüz çalışmaların bizler için ayrı bir önemi var. 2003 yılından bu yana desteklediğimiz Metropolis Antik Kenti kazıları ile kültürel mirasımıza sahip çıkmanın ve tarihe ışık tutmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Ana Tanrıça Kenti Metropolis’in antik geçmişini günümüze taşımaya ve geleceğe giden yolun bir parçası olmaya bu sene de devam edeceğiz” dedi.
Kazı Başkanı Prof. Dr. Serdar Aybek ise “Metropolis Antik Kenti’nin kazı çalışmalarının başlanmasından bu yana tam 30 yıl geçti. Bakanlığımız ve üniversitelerimizin bizlere tanımış olduğu imkanlar ile 30 yıldır tarihe ışık tuttuğumuz ve 17 yıldır da Sabancı Vakfı’nın destekleriyle Ana Tanrıça Kenti’nin kültürel zenginliğini günümüze taşıdığımız için çok mutluyuz. Bu yıl bir kez daha Metropolis Antik Kenti’nin bizlere sunacağı yeni sırları gün ışığına çıkarmak için çalışmalarımıza hız kesmeden devam edeceğiz. Temmuz ayından itibaren Metropolis’te gerçekleştireceğimiz çalışmalarla, kent dokusunu ve su kaynaklarını araştırmaya devam edecek, deneysel arkeoloji çalışmaları kapsamında yaklaşık 2000 yıl öncesinin teknolojisi ile Metropolis’te üretilen günlük yaşam ve bazı tüketim ürünlerini tekrar imal etmek için çalışmalara başlayacağız” dedi.
2000 yıldır ayakta duran Büyük Roma Hamamı ziyarete açılıyor
2008 yılında başlayan kazı çalışmalarının 11. yılında tamamlanan Büyük Roma Hamamı ve Palaestra Kompleksi özgün mimarisi ve zengin buluntuları ile Metropolis Antik Kenti’nin en önemli yapılarının başında geliyor. Hamam-Palaestra yapısında son derece iyi korunmuş tuğla tonozlu galerilerin, mozaik döşeli portikoların ve mermer kaplamalı havuzların tamamının kolayca gezilebileceği bir gezi rotası oluşturulması için sürdürülen çalışmaların bu kazı döneminde tamamlanması planlanıyor.
Yirmi asır öncesinin teknolojisi ile Metropolis’e özgü bardaklar ve zeytinyağı üretilecek
Kazılardan çıkan veriler doğrultusunda Metropolis Deneysel Arkeoloji Merkezi çalışmalarına devam edilmesi planlanıyor.Son yıllarda yapılan kazı ve araştırmalar sonucunda Metropolis’te sosyal yaşam ve dönemin geçim kaynaklarına dair üretim araçlarının reprodüksiyonlarının yapılması için çalışmalar sürüyor. Antik kentin yakınlarında bulunan üretim araçlarından biri olan zeytinyağı pres taşının kendi dönemindeki malzeme ve teknikle tekrar yontulması vekentin temel geçim kaynaklarından biri olan zeytinyağının yaklaşık 2000 yıl önceki teknoloji ile yeniden üretilmesi planlanıyor. Geçtiğimiz kazı sezonunda yapımı tamamlanan ve antik teknoloji bilgileri temel alınarak inşa edilen cam fırının ise 2020 kazı sezonunda çalıştırılması ve yaklaşık 1.500 yıl önce üretilen Metropolis’e özgü cam bardakların yeniden üretilmesi planlanıyor.
Deneysel arkeoloji çalışmaları ile Metropolis’teki üretim faaliyetlerinin antik teknoloji yöntemleri kullanılarak gün yüzüne çıkarılması ve ziyaretçilerin deneysel üretim aşamasına dahil olmaları hedefleniyor.Projenin ilerleyen aşamalarında ortaya çıkarılan deneysel üretim yöntemlerinin kente gelen ziyaretçilere anlatılması ve bir proje kapsamında düzenlenecek özel alanlarda deneyimlemeleri hedefleniyor.
Metropolis Hakkında
1990 yılından bu yana sürdürülen kazılarla gün yüzüne çıkarılmaya çalışılan Metropolis Antik Kenti, İzmir'in Torbalı ilçesine bağlı Yeniköy ve Özbey mahalleleri arasında yer alıyor. Metropolis’in tarihi, kentin yakınlarındaki Geç Neolitik Çağı ilk yerleşim izlerinden Klasik Çağ'a, Helenistik Çağ'dan Roma ve Bizans dönemlerine, Beylikler ve Osmanlı tarihine kadar uzanıyor.
Bugüne kadar yapılan kazılar sonunda Helenistik Döneme ait Tiyatro, Bouleuterion (Meclis Binası), Stoa (Sütunlu Galeri) ile Roma İmparatorluğu Dönemi'nde inşa edilen iki Hamam Yapısı, Hamam ve Palaestra (Spor Alanı) Kompleksi, Mozaikli Salon, Peristil Ev, Dükkânlar, Genel Tuvalet, Cadde ve Sokaklar gibi antik kent dokusunu oluşturan yapılar ve mekânlar bulundu. Ayrıca bu mekânların kazı çalışmaları sırasında seramik, sikke, cam, mimari parçalar, figürler, heykeller, kemik ve fildişi eserler ve birçok maden buluntudan oluşan 11 binin üzerinde tarihi eser gün yüzüne çıkartıldı. Kazılarda elde edilen eserler, İzmir Arkeoloji Müzesi, İzmir Tarih ve Sanat ile Selçuk Efes müzelerinde sergileniyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder